Hepimiz, hayatımız boyunca en az bir kez, zorbalığa maruz kalmışızdır. İnsan doğasında zorbalık var ne yazık ki. Özellikle de gücün ön plana çıkartıldığı, güçlü olanın her türlü ayrıcalığa sahip olduğu, korunduğu, kollandığı günümüz dünyasında, herkes gücünü göstermek için kendinden zayıfları araç olarak kullanmaya meyilli. Öyleyse her yanımızı saran zorbalıkla nasıl mücadele edeceğimizi öğrenmek de şart, öyle değil mi?

Devamını Okuyun  

O kadar karşıyız yaratıcılığa, o kadar korkuyoruz ki yeniliklerden…Evet, alışıldık, bilindik hayatlar güven veriyor insana. Bilinenin verdiği rahatlık, fazladan kafa yormayı, çaba harcamayı engelliyor, böylece yorulmuyoruz. Peki ya denemenin güzelliği, kendi başına bir iş başarmanın gururu, yeni bir şey öğrenmenin heyecanı? İşte o bilindik hayatlar yüzündendir ki, ruhlarımız bir süre sonra kapana kısılmış gibi çığlık atmaya başlıyor, çıkış yolu arıyor çaresizce!

Devamını Okuyun  

Bak…Gör…Sorgula…Uygula…Benimsediklerini al hayatına, benimseyemediklerini gönder gitsin sonsuzluğa…Sana ait olan kendini kabul ettirecektir önünde sonunda. Sana ait olmayanı ise, ne yapsan tutamazsın hayatında. Terk edip gider seni bir gün, bir yerde. Bırak gitsin; gidenin ardından bakma. Hep gelecek olana bak. Kendine inan, hayata inan…Bu yol senin yolun ve sen nereye istersen oraya götürecek seni, korkma…Yaşa!

Devamını Okuyun  

İletişimde kelimeler ancak %10 önem taşırken, ses tonu %30, beden dili ise %60 önem taşıyor. Yani ağzımıza doldurmakla yetinmeyip, çantamıza, ceplerimize doldurduğumuz, her fırsatta öbek öbek çıkarıp ortalığa saçtığımız o sözcükler aslında o kadar önemsiz, o kadar değersiz ki…

Devamını Okuyun  

Hepimiz bir biçimde kendimize edindiğimiz kimliklerle toplumda bir yer sahibiyiz. Sahip olduğumuz bu kimliklerle, birbirimize ve topluma karşı çeşitli sorumluluklarımız var. Ve statümüz ne olursa olsun, hepimiz bir hiyerarşik düzenin parçalarıyız. Öyleyse, ilişkileri sorgulamadan önce, parçası olduğumuz hiyerarşiyi iyi anlamak ve çözümlemek gerekiyor, öyle değil mi?

Devamını Okuyun  

İnsan, ilişkiler içinde kendini bulabilen ve gelişebilen, toplumla iletişim içinde olduğunda ve kendini tam olarak ifade edebildiğinde tam hisseden ve mutlu olabilen bir varlık. Peki sağlıklı ilişki nasıl kurulur? En doğru şekilde kendini ifade edebilmenin şekli nedir? İnsan ilişki kurarken belli kurallara göre mi hareket etmeli yoksa içinden geldiği gibi mi davranmalıdır? Uzun soluklu ve sağlıklı bir ilişkinin anahtarı nedir?

Devamını Okuyun  

Hayat yolunda rotamızı belirleyen en önemli etmendir beklenti. Daha küçük yaşlarda bilinçaltımıza kazınan beklentiler, bizi insan olma ve kendi gerçekliğimizi yaşama hedefinden saptırarak, sadece ve sadece toplumun beklentilerini karşılama çabalarının içine iter. Bu sistem, nesiller boyu kusursuz işlemiştir, devlet düzeninin en önemli kontrol aracı olarak.

Devamını Okuyun  

''Güç…Tapınılan…Hatta uğruna ölünen... Neden bu kadar güç sahibi olmak peşindeyiz? Neden güçlü olmak herşeyin ötesinde önem taşıyor bizim için? Gerçekte çok güçsüz olduğumuz için olabilir mi? Acaba korkularımız mıdır bizi bu kadar güçsüz kılan? Hem bu kadar güçlü olmak isteyen, hem de zihninde yarattığı korkularla kendini alabildiğine acizleştiren başka bir canlı var mıdır?''

Devamını Okuyun