Son zamanlarda, özellikle iyi öğrenim görmüş insanlar tarafından sıkça kullanılan bir söz olmaya başladı, ‘’Kişisel Gelişim Zırvaları’’. Peki nedir bu insanların Kişisel Gelişim ile alıp veremedikleri? Kişisel sözcüğü mü onları rahatsız ediyor, Gelişim sözcüğü mü? Yoksa ikisi bir araya gelince mi antipatik oluyor?

Devamını Okuyun  

‘’Annenin doyuramadığını dünya doyuramaz’’ demişler. Annenin de, babanın da rolü çok önemli insan hayatında. Anne tarafından yeterli sevgiyi alamayan çocuk, hayatını sevgi arayışıyla geçiriyor örneğin. Yaptığı her şeyi daha çok sevilmek için yapıyor. Uçlarda yaşayan, kendini topluma kabul ettirebilmek için kendini hırpalayan insanlara bir bakın. Yardım derneklerine bağış yapmak için yarışanlara…Sokak hayvanları için çırpınırken kendisi için güvenli bir yaşam alanı yaratamayanlara…Hepsinin bir amacı var, hepsinin bir yarası var aslında…

Devamını Okuyun  

O kadar karşıyız yaratıcılığa, o kadar korkuyoruz ki yeniliklerden…Evet, alışıldık, bilindik hayatlar güven veriyor insana. Bilinenin verdiği rahatlık, fazladan kafa yormayı, çaba harcamayı engelliyor, böylece yorulmuyoruz. Peki ya denemenin güzelliği, kendi başına bir iş başarmanın gururu, yeni bir şey öğrenmenin heyecanı? İşte o bilindik hayatlar yüzündendir ki, ruhlarımız bir süre sonra kapana kısılmış gibi çığlık atmaya başlıyor, çıkış yolu arıyor çaresizce!

Devamını Okuyun  

''Güç…Tapınılan…Hatta uğruna ölünen... Neden bu kadar güç sahibi olmak peşindeyiz? Neden güçlü olmak herşeyin ötesinde önem taşıyor bizim için? Gerçekte çok güçsüz olduğumuz için olabilir mi? Acaba korkularımız mıdır bizi bu kadar güçsüz kılan? Hem bu kadar güçlü olmak isteyen, hem de zihninde yarattığı korkularla kendini alabildiğine acizleştiren başka bir canlı var mıdır?''

Devamını Okuyun