İletişimde kelimeler ancak %10 önem taşırken, ses tonu %30, beden dili ise %60 önem taşıyor. Yani ağzımıza doldurmakla yetinmeyip, çantamıza, ceplerimize doldurduğumuz, her fırsatta öbek öbek çıkarıp ortalığa saçtığımız o sözcükler aslında o kadar önemsiz, o kadar değersiz ki…

Devamını Okuyun  

Hepimiz bir biçimde kendimize edindiğimiz kimliklerle toplumda bir yer sahibiyiz. Sahip olduğumuz bu kimliklerle, birbirimize ve topluma karşı çeşitli sorumluluklarımız var. Ve statümüz ne olursa olsun, hepimiz bir hiyerarşik düzenin parçalarıyız. Öyleyse, ilişkileri sorgulamadan önce, parçası olduğumuz hiyerarşiyi iyi anlamak ve çözümlemek gerekiyor, öyle değil mi?

Devamını Okuyun  

İnsan, ilişkiler içinde kendini bulabilen ve gelişebilen, toplumla iletişim içinde olduğunda ve kendini tam olarak ifade edebildiğinde tam hisseden ve mutlu olabilen bir varlık. Peki sağlıklı ilişki nasıl kurulur? En doğru şekilde kendini ifade edebilmenin şekli nedir? İnsan ilişki kurarken belli kurallara göre mi hareket etmeli yoksa içinden geldiği gibi mi davranmalıdır? Uzun soluklu ve sağlıklı bir ilişkinin anahtarı nedir?

Devamını Okuyun  

İnsan, bir aynadır aslında. Farklı insanlarda kendimizi görür, onları düzeltmeye çalışarak, aslında kendimizi düzelttiğimizi zannederiz. Bilmeyiz, bizi asıl rahatsız edenin, kişilerin farklılıkları değil, bize olan benzerlikleri olduğunu. Kendimizde tahammül edemediğimiz özellikleri başkalarında görünce öfkeleniriz; oysa asıl öfkelendiğimiz kendi benliğimizdir.

Devamını Okuyun  

Geçtiğimiz senelerde, ABD’de, henüz yirmi yaşındaki bir genç, önce annesini evinde öldürdü, sonra da baskın yaptığı bir okulda, yaşları beş ile on arasında değişen çocukları katletti. Ve sonunda kendine sıktı kurşunu, ardında kendisiyle birlikte yirmisekiz ölü bırakarak! Tüm dünya bu gence lanetler yağdırdı, belki annesine de. Olayın sosyolojik boyutları açısından, öncelikle ABD’de, yani medeniyetin, gelişmişliğin beşiği olan ve süper güç olarak kabul edilen bir ülkede gerçekleşmiş olması, sonra da bu gencin, maddi durumunun ortalamanın üzerinde olması ve gayet iyi bir yaşam sürdürmüş olması düşündürücü...

Devamını Okuyun  

Hayat yolunda rotamızı belirleyen en önemli etmendir beklenti. Daha küçük yaşlarda bilinçaltımıza kazınan beklentiler, bizi insan olma ve kendi gerçekliğimizi yaşama hedefinden saptırarak, sadece ve sadece toplumun beklentilerini karşılama çabalarının içine iter. Bu sistem, nesiller boyu kusursuz işlemiştir, devlet düzeninin en önemli kontrol aracı olarak.

Devamını Okuyun  

''Güç…Tapınılan…Hatta uğruna ölünen... Neden bu kadar güç sahibi olmak peşindeyiz? Neden güçlü olmak herşeyin ötesinde önem taşıyor bizim için? Gerçekte çok güçsüz olduğumuz için olabilir mi? Acaba korkularımız mıdır bizi bu kadar güçsüz kılan? Hem bu kadar güçlü olmak isteyen, hem de zihninde yarattığı korkularla kendini alabildiğine acizleştiren başka bir canlı var mıdır?''

Devamını Okuyun