2021 yılının ilk çeyreğinde, pandemiyle birlikte artan tükenmişlik hissi ve kişisel sorgulamaların neticesinde, çalışanların kitleler halinde ve kendi istekleriyle işlerinden ayrılması ile başlayan, ABD’den tüm dünyaya yayılan Büyük İstifa (Great Resignation) Hareketi, yapılan son araştırmalara göre Büyük Pişmanlık (Great Regret) Hareketine dönüşmek üzere.

Devamını Okuyun  

Hayat boyu yaptığımız seçimlerde en büyük rolü inançlarımız oynuyor şüphesiz. Kalbim bunu istiyor derken bile göz ardı edemediğimiz, iliklerimize kadar işlemiş inançlar. İnsanın daima kendini haklı çıkarma çabasının bir ürünü olarak, işler yolunda gitmediğinde de kader giriyor devreye. Ve böylece her şey çözülüyor, fazla sorgulamaya gerek kalmadan. Öyle ya, suçlu belli ise daha fazla düşünmeye ne gerek var? Peki yaşamak bu kadar kolaysa neden hala mutsuz insanlar? Niye bu kadar insan mutluluğun, kendini gerçekleştirmenin, hayallerine sarılmanın derdinde? Öğretildiği gibi yaşa, sorun çıkarsa ‘’kader’’ de, geç git…Neden yapamıyoruz bunu? Neden ruhlarımız kabul etmiyor bu konforu?

Devamını Okuyun  

Hiçbirimiz çocukken, büyüdüğümüzde işten eve, evden işe gidip geldiğimiz, çocukların okulu, ödenecek faturalar, ilişki sorunları üzerine kafa yorduğumuz, akşamları oturup dizi izlediğimiz bir hayat yaşamayı hayal etmiyoruz. Peki ne oluyor da hayaller suya düşüyor? Ne oluyor da biz bu hayatlara mahkum oluyoruz?

Devamını Okuyun  

Farkındalık zannedildiği gibi mutsuzluk getirmez. Farkındalığı yaşamımızın her anına ve her alanına yaydığımızda, anda ve kendi merkezimizde kalabiliyoruz demektir ve bu da mutluluğun ta kendisidir! Çünkü mutluluk aslında aranıp bulunması gereken bir şey değil; küçük anlardan alınan hazzın ve yaşanan tatminin yarattığı bir duygu mutluluk. Maalesef günümüzde en çok yaptığımız yanlış, mutluluğu büyük şeylerin ardına gizleyip, onların peşinde koşarken küçük anları, küçük mutlulukları ıskalamak ve hayatı mutluluğu arayarak geçirmek!

Devamını Okuyun  

Çok hızlı bir devinim içindeyiz ve dönüşüyoruz hep birlikte. Dünya değişiyor, alışkanlıklarımız değişiyor, bakış açımız, önceliklerimiz, hatta değerlerimiz değişiyor. Hayat, her zaman alıştığımız ritmin dışında ve farklı bir yöne doğru akıyor. Bu akış, bizi de çekiştiriyor her yanımızdan, dolayısıyla ‘’ben bu akışa uyum sağlamak istemiyorum, kime bana dokunmasın’’ deme lüksümüz pek yok gibi görünüyor. Peki nasıl akışta kalacağız, nasıl dünyanın ritminden kopmadan uyum sağlayacağız? Nedir akışta olmak? Bir çok kişinin anladığı anlamda teslim olmak ve bırakmak mıdır? Ne gelirse olduğu gibi kabul etmek midir? Akışta kalarak nereye ulaşabiliriz? Akışta kalmak için ne yapmak gerekir?

Devamını Okuyun