29 May
29May

Meditasyon, mindfulness, yani bilinçli farkındalık haline erişmemize yardımcı olan, kökleri 2500 yıllık Budizm öğretilerine dayanan pratiklerin genel adı ve kişisel gelişim yolunda çok önemli bir araç. Günümüzde, batı dünyasında da bu araçtan pek çok alanda faydalanılıyor; dikkati, farkındalığı, motivasyonu, performansı ve içsel mutluluğu arttırmak için, okullardan iş yerlerine kadar pek çok yerde uygulanıyor. 

Mindfulness meditasyonlarının amacı, tam bir farkındalık, yani uyanıklık hali meydana getirmek, bu şekilde zihnin geçmiş ya da gelecekte kaybolmasını engelleyerek, kişinin yüzde yüz anda mevcut olmasını mümkün kılmaktır. Meditasyon ve mindfulness pratikleri sayesinde, kişi, olma halini deneyimler, kendisinin ve çevresinin farkında olarak, hayatını en doğru şekilde yönetme ve yönlendirme fırsatına sahip olur. 

Günümüzde batı toplumlarında uygulandığı haliyle meditasyon, hiçbir dinsel öğe içermez. Tamamen seküler, farkındalığı yükseltmeye odaklı bir pratikler bütünüdür. Bu sebeple, meditasyonun özel bir şekli ve hitap ettiği özel bir topluluk yoktur. Her yerde, her zaman ve herkes tarafından yapılabilir. 

Kişiler genellikle meditasyona ilgi duyar ve denemek ister. Fakat sonrasında, çeşitli sebeplerle vazgeçebilir. Gelin bu sebeplere ve nasıl üstesinden gelinebileceğine bir göz atalım: 

  • Zaman Darlığı ya da Uygun Zaman Olmaması

 Meditasyon için zamanınız olmadığını düşünüyorsanız, en çok ihtiyacınız olduğu zamandasınız demektir. Bilinçli zihninizle, kendinizi belki biraz zorlayarak ayıracağınız birkaç dakika çok fark yaratabilir. Evet, sadece birkaç dakika, başlangıç için yeterli. Kendinize dünyayı dar etmeye, var olan görev ve sorumluluklarınız üstüne bir yenisini eklemeye gerek yok. Sadece birkaç dakika ayırarak başlayın. En stresli olduğunuz, en çok koşturduğunuz zamanlarda bu birkaç dakika, sakinlemenize, fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarınızı fark etmenize, zamanınızı ve kapasitenizi daha iyi yönetmenize yardımcı olacaktır. Sadece bir nefes alma fırsatı olarak düşünün. Oturduğunuz yerde ya da ayakta, soluklanırken, ya da yürürken birkaç dakika için farkındalığınızı kendinize, bedeninize, nefesinize getirin. Sonra çevrenize dikkat edin. Etrafınızda neler olup bitiyor, gözlemleyin. Dinleyin. Hiçbirine takılmadan, yargılamadan, düzeltmeye ya da çözmeye çalışmadan sadece fark edin ve izleyin. Ya da birkaç dakika boyunca bir kuşu, bir yaprağı, bir çiçeği izleyin. Sadece birkaç dakika, onunla var olun, onu yaşayın. Sonra neler hissettiğinizi, ne fark ettiğinizi düşünün. Bu şekilde küçük adımlarla başladığınızda, meditasyonun ne kadar eğlenceli ve keyifli olduğunu fark edeceksiniz. 

  • Amaçsızlık 

 Herhangi bir amaç olmadan da meditasyon yapılabilir. Ancak başlangıçta bir amaç belirlemek ve bu amacı gerçekleştirmeye niyet etmek, sonuna kadar gitmek konusunda sizi motive edecektir. Örneğin zihninizi sakinleştirmek ve bedeninizi fark etmek için mi meditasyon yapıyorsunuz, zor duyguların üstesinden gelmek için mi, yoksa içinizdeki şefkat duygusunu ortaya çıkarmak için mi? An itibariyle ihtiyacınız olan ne? Bunu bilir ve meditasyona başlarken niyetinizi ortaya koyarsanız, zihniniz çok daha kolay adapte olacaktır. 

  • Düşünceleri Durduramama Hali

 Düşüncelerinizi durduramıyorsunuz. Haklısınız. Zaten hata da burada. Düşüncelerinizi durdurmanız gerekmiyor. Tersine, onların doğal ritminde akmasına izin verin. Zihnin görevi düşünmektir. Onu durdurmaya çalışmak, suyu tersine akıtmak kadar zordur. Amacımız zihindeki düşüncelerin bizi yönetmesine izin vermemek. Düşüncelerimizden ibaret olmadığımızı, düşünerek her şeyi çözemeyeceğimizi fark etmek. Durdurmaya çalışmadan, hiçbirinin peşine takılmadan, düşüncelerin geldiklerini ve gittiklerini izleyin. Hangi düşüncelerin geldiğini, zihninizde ne kadar kaldığını fark edin. Bırakın düşünceler aksın, siz izleyin. Bu düşüncelerin, bedeninizde yarattığı olumlu ve olumsuz hisleri fark edin. Birkaç dakika içinde zihninizin sakinleştiğini hissedeceksiniz. Bu şekilde, zaman içinde, olumsuz düşüncelerinizi geldikleri anda fark etme ve onları yönetebilme becerisine sahip olacaksınız. 

  • Dikkatin Dağılması

 Etrafımız uyarıcılarla, zihnimiz görev ve sorumluluklarla dolu iken dikkatimizin dağılması son derece normaldir. Bu yüzden çağımızın en büyük problemi odaklanamamak. Siz de telefonunuzu bir amaçla elinize alıp, kendinizi bambaşka bir şey yaparken ya da hiç aklınızda olmayan videoları izlerken bulmuyor musunuz? İşte meditasyonun en büyük faydası, zihnimizi odaklamayı öğretmesi. Dikkatinizin dağılmasından rahatsız olmayın. Bırakın dağılsın. Siz yeter ki fark edin ve telaşlanmadan, nazikçe tekrar nefesinize odaklayın. Bu şekilde, defalarca, arka arkaya, dağılan zihninizi tekrar odaklamayı deneyin. Bir süre sonra, zihniniz dağıldığında kolayca fark edebildiğinizi ve hiç çaba sarf etmeden tekrar odaklayabildiğinizi göreceksiniz. 

  • Becerememe Duygusu 

 Size iyi bir haberim var. Başarılı meditasyon veya başarısız meditasyon yoktur. Önemli olan, kendi kendinize yaşadığınız farkındalık anlarıdır. Ne kadar yapabiliyorsanız o kadarı sizin için yeterlidir. Bu yüzden kendinize bir hedef koymaya çalışmadan, sadece anı deneyimlemeye ve anda fark ettiklerinizin keyfini çıkarmaya odaklanın.   

  • Mucize Beklentisi

 Bir çok kişi, meditasyonun sonucunda mucizevi farkındalıklar yaşamayı, ruhsal olarak farklı bir boyutta hissetmeyi bekliyor. Dolayısıyla, herhangi bir farkındalık anı yaşamadığı ya da ilginç bir şey hissetmediği zaman hayal kırıklığı yaşıyor. Oysaki hiçbir şey hissetmemek, hiçbir şey deneyimlememek de mümkündür ve hayatın bir parçasıdır. Meditasyonla yapılmaya çalışılan, olmayan bir durumu yaratmak değil, mevcut durumun farkına varmaktır. Ayrıca küçük farkındalıklar, büyük farkındalıkları yaratır. Önemli olan, sabırla ve süreklilikle meditasyon yapmaya devam etmektir. Hiçbir beklentiye girmeden,  geleni olduğu gibi kabul etmeye açık olmak asıl farkı yaratır. Hayatın her anı zaten mucizedir.  

Unutmayın, meditasyon herkes içindir. Herkese uygun bir meditasyon şekli vardır. Siz yeter ki yapmak isteyin ve kendinize karşı her zaman hoşgörülü ve sabırlı olun. En azından birkaç hafta ısrarla deneyimlediğinizde, duygularınızda ve zihninizde meydana gelen değişimleri fark etmeye başlayacaksınız. O zaman da meditasyondan vazgeçemeyeceksiniz.

Tijen ÖZER

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.