Size de tanıdık geldi mi bu söylemler? Çoğumuzun diline pelesenk olmuş, neredeyse hayat felsefemiz haline gelmiş cümleler değil mi?
‘’Bugünün işini yarına bırakma’’ diyen atalarımıza inat, sakız gibi çiğniyoruz hayatı. Bir türlü yutamıyoruz o son lokmayı, giderek daha fazla güçten düşüyoruz, sıkılıyoruz; bıkıyoruz hep aynı lokmayı çiğnemekten.
Oysaki yapmak istediklerimiz var ve çok da istekliyiz! Öyleyse nedir bizi harekete geçmekten alıkoyan? Nedir engel olan? Bir hevesle başladığımız işleri neden sonuca ulaştıramıyoruz?
Sürekli şikayet etmekten, söylenmekten ve kendinize öfkelenmekten sıkıldıysanız, artık çözüm üretip taze bir soluk almak ve hayatınızı farklı bir seviyeye taşımak istiyorsanız, aşağıda bazı ipuçları bulacaksınız. Yalnız unutmayın: Tembellik yok! Evren hareketi destekler ve eğer sonuca ulaşmak istiyorsak harekete geçmemiz, bir şeyler yapmamız şart.
İşte ipuçları:
Fiziksel sağlığınız, çevreniz ve koşullarınız, yapmak istedikleriniz ile uyumlu mu?
Hedefleriniz öncelikle gerçekçi ve ulaşılabilir olmalıdır. Aksi halde, aradığınız motivasyonu hiçbir zaman bulamayabilirsiniz. Öncelikle koşullarınızı değiştirmenin ya da iyileştirmenin yollarını araştırın. Değişikliğin kısa vadede mümkün olmadığı veya sizin elinizde olmadığı durumlarda ise, hedeflerinizi, fiziksel, duygusal ve çevresel koşullarınızla uyumlu hale getirmeniz en doğrusu.
Enerjinizi ve vaktinizi neler tüketiyor?
Sabahları yataktan kalkmanızı sağlayacak yaşam amacınızı bulun.
Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın.
Sosyal medyada, insanlar genellikle, oldukları en mutlu, en güzel, en başarılı hallerini sergilerler. Mutsuz, tatminsiz, başarısız anlarını ise paylaşmazlar. Çünkü bu mecralarda asıl amaç, eğer profesyonel bir hedef yoksa, beğeni almak ve böylece iyi hissetmektir. Başkalarının her zaman mutlu ve başarılı olduğu fikri, sizin kendinizi başarısız ve yetersiz hissetmenize yol açar. Hiçbir zaman onlar kadar önemli ve mükemmel olamayacağınızı düşünmeye başlarsınız ve kendi hedeflerinizi gerçekleştirmek için gerekli olan motivasyonu bulamazsınız. Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Siz neyi ne kadar yapmak istiyorsunuz? Önemli olan budur. Kalbinize kulak verin. Motivasyonunuzu kendi içinizden alın, yarışınız her zaman kendinizle olsun.
Korkularınızla yüzleşin.
Başarısız olmaktan mı korkuyorsunuz? Yoksa hiçbir zaman mükemmel olamama fikri mi sizi hareket etmekten alıkoyuyor? Belki de hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorsunuz?
İnsanlar, yaşadıkları deneyimler sonucu birtakım korku ve önyargılara sahip olabilirler, bu herkes için geçerli. Korkularınızla yüzleşin ve onları kabul edin. Onlardan kurtulmaya çalışmayın, onlar sizi korumak için varlar. Onlarla savaşmak yerine onları yönetin. Sizi konfor alanınıza geri çekmelerine izin vermeyin, nezaketle reddedip, bilinçle üstlerine gidin. Korkudan dizleriniz de titrese, ilerlemeye devam edin. Bir süre sonra sizi engelleyen korkuların tamamen kaybolduğunu göreceksiniz.
Daha önce neleri başardınız? En büyük başarınız neydi ve bu başarıya nasıl ulaştınız?
Yaptıklarınız, yapacaklarınızın teminatıdır. Kendi kendinizin rol modeli olun. Daha önce, çok istediğiniz bir şeye nasıl ulaştığınızı, nasıl hissettiğinizi, nasıl başarıya ulaştığınızı düşünün. Aynı modeli, diğer hedefleriniz için uygulayın. Motivasyonunuzu kendi içinizden alın.
Unutmayın, bilinçaltınızda, ihtiyacınız olan tüm cevaplar mevcut. Çünkü o, ana rahmine düştüğünüz andan itibaren yaşadığınız her şeyi kaydediyor ve sizin için neyin doğru olduğunu biliyor. Algılarınızı açın ve onunla işbirliği yapın. Kendinizle ilgili çelişkiye düştüğünüz her konuda bilinçaltınıza danışın. İhtiyacınız olan yanıtlar gecikmeden gelecektir.
Plan yapın ve harekete geçin!
Sürekli düşünmek de, hareketi baltalayan en önemli nedenlerden biridir. Sürekli plan yapıp bir türlü harekete geçemeyenlerdenseniz, artık plan yapmayı bırakıp, planlarınızı hayata geçirmenizin vakti gelmiş demektir.
Hedeflerinizin boyunuzu çok aşmadığından, gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler olduğundan, kısa vadede yapacaklarınızı bildiğinizden emin olun. Her yeni güne bir planla uyanın. Ne yapacağınızı bilirseniz, sürekli olarak düşünmek zorunda kalmazsınız.
Hedeflerinize küçük adımlarla ilerleyin. Kendinize, günlük, haftalık, aylık planlar yapın. Bir anda bütün yolu kat edemezsiniz, kendinize karşı hoşgörülü olun. Amacınız bir yerlere ya da birilerine yetişmek değil, anlamlı, keyifli ve üretken bir hayat yaşamak olmalı.
İstikrarlı ve sabırlı olun. Hedeflerinize ulaşmak için devamlı olarak, yılmadan yola devam etmeniz önemli. Yolda sizi sınayacak pek çok engelle karşılaşacaksınız. Farkında olun, korkularınızın üstüne gidin. Aynı zamanda esnek olun, gerektiğinde hedefinizi revize edin veya yolunuzu değiştirin. Risk almaktan korkmayın.
Hedeflerinizi gerçekleştirdiğinizde kendinizi ödüllendirin. Başkalarına gösterdiğiniz sabır, hoşgörü ve iyi niyeti kendinize göstermeyi de hiçbir zaman ihmal etmeyin. Siz istemedikten sonra, kimse sizin başarınızı baltalayamaz.
Hayat aslında çok kolay, sadece yeteneklerinizin ve yapabileceklerinizin farkına varmanız yeterli. Yolunuz açık olsun….
Tijen ÖZER